BAĞIRSAK MİKROBİYOTASININ ÖNEMİ
BAĞIRSAK MİKROBİYOTASININ ÖNEMİ
“Toprakla ilişkimizi yeniden ve hem kendimiz hem de dünyamız için daha yapıcı bir şekilde nasıl kurgularız?” sorusunun peşinde yaşamımızı değiştirdiğimiz yıllarda, neredeyse eş zamanlı bir farkındalık ile toprak altındaki mikrobiyal yaşamın (medeniyet demek belki daha doğru!) ve bağırsak mikrobiyotasının hem genel sağlık hem de bağışıklık açısından önemi ve etkisi ortaya konuyordu.
Topraktan sağlıklı gıdalar üretebilmek için öncelikle toprağın sağlıklı olması en mühim konulardan biri; topraktaki faydalı mikroorganizmaların varlığı ise bu sağlığın en önemli koşulu. Benzer şekilde bağırsaklarımızdaki faydalı mikroorganizmaların varlığı da hem beden hem ruh sağlığımıza etki ediyor. Mikroorganizmaların bedenimiz için önemi ve etkileri hakkında sizlere kısaca bazı temel bilgileri aktarmak istedik:
Vücudumuzda bulunan mikroorganizmalar, çoğunlukla karşılıklı yarar sağlayan bir ilişki içinde yaşarlar. Mikroorganizmaların %90-95'inin bağırsaklarımızda, özellikle kolonda bulunduğu tahmin edilmektedir. Mide ve ince bağırsaklarımızda daha seyrek bulunurlar.
Bilim insanları ideal bağırsak mikrobiyotasının ne olduğunu bilmeseler de bu mikroorganizmaların ve aktivitelerinin sağlığımız için önemli olduğu konusunda hemfikirdirler.
Mikroorganizmalar ne sağlar?
Bağırsaklarımızda bulunan mikroorganizmalar:
- Gıdalardan enerji sağlarlar,
- Bağırsak hareketliliğini ve işlevini geliştirirler,
- Bağırsak bariyerini güçlendirirler,
- Patojenlere karşı korurlar,
- Sağlımız için önemli olan metabolitleri üretirler,
- Vitamin ve hormonları sentezlerler.
Bağırsaklarımızın dışında bulunan mikroorganizmalar:
- Bağışıklık sistemini güçlendirirler,
- Beyni, karaciğeri, böbrek, cilt sistem işlevlerini sağlıklı çalışmalarını etkilerler,
- Dolaşımdaki kan lipitlerini etkilerler,
- Hormonları üretip ve etkinliklerini etkilerler.
Mikroorganizmaların sağlıklı kalmalarını ne etkiler?
- Antibiyotikleri ve mikrobiyomu (mikrobiyotaların ortamı) etkileyen diğer ilaçların yalnızca gerektiğinde alınması,
- Probiyotiklerin ve prebiyotiklerin daha fazla tüketilmesi,
- Özellikle lifli ve fermente gıdalar olmak üzere çok çeşitli yiyeceklerin tüketilmesi,
- Sağlıklı kilonun korunması,
- Günlük egzersiz yapılması.
Mikroorganizmalar sağlıklı kalmadıklarında ne olur?
İstenen mikroorganizmaların sağlıklı kalmadıklarında fırsatçı patojenler gelişir ve bağırsakta olumsuz aktiviteleri artabilir. Çalışmalara göre insan vücudunda meydana gelen olumsuzlukların bu patojenlerin aktivitesi sonucu veya öncüsü olduğu düşünülmektedir. Bu olumsuzluklar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Antibiyotikle ilişkili ishal durumları
- C. difficile enfeksiyonu
- Diyabet
- Metabolik sendrom ve obezite
- Alerjiler
- İnflamatuvar bağırsak hastalığı
- Huzursuz bağırsak sendromu
- Otoimmün hastalıklar
- Kolon kanseri
- Depresyon ve anksiyete
Sağlıklı bir mikrobiyota ve güçlü bir bağışıklık sistemi için ise dengeli ve besleyici bir diyetin önemi büyük. Faydalı mikroorganizmaları günlük beslenmemize daha çok dahil ederek, temiz yetişmiş, doğal yöntemlerle ve katkısız işlenmiş zeytinler, turşular, sirkelerin tadına varmak, bu yönde atabileceğimiz en basit ve çok da lezzetli bir adım!..
Etiketler: sağlıklı beslenmek, gerçek gıda, temiz üretim, onarıcı tarım, fermantasyon, yararlı mikroorganizma, bağışıklık, doğal fermente, laktik asit, asetik asit
Temmuz 10, 2023
Listeye dön